Yeşilköy Yabancılar Hukuku Avukatı
Yeşilköy Yabancılar Hukuku Avukatı
Sulh Ceza Hakimliğinin Görevleri
Sulh Ceza Hakimliği Adli kontrol kararı, Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz, Gözlem altına alma kararı, Yakalama kararı,
Gözaltı kararına itiraz, Yakalama kararına itiraz, CMK madde 75 uyarınca iç beden muayenesinin yapılması ve vücuttan örnek alınmasına ilişkin karar,
Moleküler genetik inceleme kararı, Soruşturma aşamasında her 30 günde bir tutukluluk değerlendirmesi, Adli arama kararı, El koyma kararı, gibi suçlarla ilgili olarak açılan davaların görülmesi ve karara bağlanması görevini üstlenir.
Sulh Ceza Hakimliği, suçluların cezalandırılmasının yanı sıra, kamu düzeni ve toplumun huzurunun sağlanması için gerekli olan önlemleri alır.
Sulh Ceza Hakimliği, suçluların korunmasının sağlanması için gerekli olan tedbirleri uygular.
Sulh Ceza Hakimliği, kararlarının taraflarca kabul edilmesini sağlamak için tarafların arasındaki anlaşmazlıkları çözmeyi amaçlar.
Sulh Ceza Hakimliği, kararının uygulanmasının ve adaletin gerçekleşmesinin sağlanması için gerekli olan denetim ve denetim faaliyetlerini yürütür.
İdari Gözetim Kararı kimler için verilir?
İdari Gözetim Kararı, bir suçun işlendiğini veya işlenme olasılığının bulunduğunu gösteren delillerin üzerine, bir kişinin haklarını kısıtlamak veya kişinin hareketlerini sınırlandırmak amacıyla verilen bir karardır. İdari Gözetim Kararı, suç işleyenler, suç olasılığı olanlar veya suç konusunda önemli şüpheleri olanlar için verilir.
Sulh Ceza Hakimliğinin Kararlarına İtiraz
Sulh ceza hakimliğinin vermiş olduğu kararlara karşı istinaf ve temyiz kanun yolu kapalıdır. Yani bu kararlara karşı bir üst mahkemede inceleme yapılması mümkün değildir. Ancak bu kararlara karşı itiraz yoluna başvurulabilir.
Türkiye’de, Sulh Ceza Hakimliğinin kararları itiraz edilebilir. İtiraz, herhangi bir durumda hakimin yanlış karar vermesi durumunda ortaya çıkabilir. İtiraz, karara karşı olan tarafın hakimin yanlış kararının düzeltilmesini istemesidir. İtiraz, karara karşı olan tarafın, kararın yanlış olmasının ispatlanmasını istemesi ile de ortaya çıkabilir.
Sulh Ceza Hakimliğinin kararlarına itiraz etmek için, itiraz eden tarafın, kararın yanlış olmasının ispatlanmasının yanı sıra, itirazın kabul edilebilecek bir sebep olduğunu da ispatlaması gerekir. İtiraz, itiraz eden tarafın kararın yanlış olmasının ispatlanması ve itirazın kabul edilebilecek bir sebep olduğunun ispatlanması ile ortaya çıkabilir. İtiraz eden taraf, itirazının kabul edilebilecek bir sebep olmasının yanı sıra, kararın yanlış olmasının ispatlanmasını da sağlamalıdır.
Sulh Ceza Hakimliğinin kararlarına itiraz edilirken, itiraz eden tarafın öncelikle kararın yanlış olmasının ispatlanmasını sağlaması gerekir. İtirazın kabul edilebilecek bir sebep olması ve itiraz eden tarafın kararın yanlış olmasının ispatlanması ile birlikte, itiraz eden taraf, itirazının kabul edilebilecek bir sebep olduğunu da ispatlamalıdır.
İtiraz incelemesini yapacak mercii ise ilgili yargı çevresinde birden çok sulh ceza hakimliği varsa numara olarak kendisinden sonra gelen sulh ceza hakimliğidir.
Karar İtiraz Süresi
Kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar 15 gün,
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı 15 gün,
İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararı 15 gün,
İdari yaptırım kararları 7 gün,
Kanunda belirtilmeyen diğer haller 7 gün,
İdari Yaptırım Kararlarına İtiraz
İdari yaptırımlar kamu kurum ve kuruluşlarının belirli kurallara uymayan kişi ve kurumlara karşı uyguladığı yaptırımlardır. İdari yaptırımlar, para cezası, işten çıkarma, hak kaybı, sicil kaydı gibi biçimlerde olabilir. İdari yaptırım kararlarının itiraz edilebilmesi, bireylerin ve kurumların haklarının korunması açısından önemlidir.
İdari yaptırım kararlarına itiraz için, kararın verildiği kurum veya kuruluşa yazılı olarak bir itiraz dilekçesi yazılması gerekir. Bu dilekçede, itiraz edilen kararın gerekçesi, hakların kullanılmasına ilişkin kanıtlar, müvekkilin durumuna ilişkin deliller ve kararın değiştirilmesi için gerekçeler belirtilmelidir. Sulh ceza hakiminin vermiş olduğu idari yaptırım kararlarına karşı itiraz edilebilir.
Bunun için ilgili kararın taraflara tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde sulh ceza hakimliğine bir dilekçe ile itiraz başvurusunda bulunulabilir. İtiraz incelemesini yapmaya yetkili sulh ceza hakimliği ise ilgili kararı veren sulh ceza hakimliğinin numara sırası olarak kendisinde sonra gelen sulh ceza hakimliğidir.
İdari gözetim altına alınan kişi veya yasal temsilcisi ya da avukatı, idari gözetim kararına karşı sulh ceza hâkimine başvurabilir. Başvuru idari gözetimi durdurmaz. Dilekçenin idareye verilmesi hâlinde, dilekçe yetkili sulh ceza hâkimine derhâl ulaştırılır.
Dilekçe, itiraz edilen kararın verildiği kurum veya kuruluşa gönderildikten sonra, itirazın kabul edilip edilmeyeceği veya değiştirilip değiştirilmeyeceği karar kurum tarafından verilir. İtiraz reddedilirse, birey veya kurumlar itirazlarını üst kurumlara taşıyabilirler. Üst kurumlar, gerekli incelemeleri yaparak itirazların kabul edilip edilmeyeceğine karar verebilir.
Kaçma Şüphesinin Varlığı
Yabancı ülke vatandaşının saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran olguların bulunması bir tutuklama nedenidir. Bu sebeple yapılan itirazlar kişinin ülkede bulunması sebeplerinle ailesi ikamet bilgileri akrabası varsa hangi ülke vatandaşı oldukları Türkiye de ne kadar süredir kaldıkları ikametgah adresleri ve çalışma belgeleri (varsa) ailesi akrabaları ve kendisinin bugüne kadar herhangi bir sabıka kaydı dahi olmaması düzenli bir yaşantısı ve aile hayatı olan bir şahıstır gibi tutarlı bir dilekçe hazırlanmalıdır.
Sulh Ceza Hakimliğine İtiraz Avukatı
Sulh Ceza Hakimliğine itiraz etmek isteyen bir kişi, itirazının kabul edilmesi durumunda tecrübeli bir avukat tutmak için bir adım atmalıdır. Uzman yabancılar hukuku avukatı itirazın nedenlerini anlamak ve mümkün olan en iyi sonucu elde etmek için yardımcı olacaktır.
Avukat, hakim tarafından verilen kararın doğruluğunu incelemek ve uygun hale getirmek için itiraz edebilecek herhangi bir sebep olup olmadığını araştıracaktır. Ayrıca, itiraz edilen kararın mevcut yasalara uygun olup olmadığını ve hakkınıza yönelik herhangi bir hak ihlali olup olmadığını da inceleyecektir.
Tecrübeli Yabancılar Hukuku Avukatı hakimin kararının veya kararınızın doğruluğunu destekleyen kanıt toplayacak ve açıklayacaktır. Avukat, itirazınızın Sulh Ceza Hakimliğine sunulması için yasal süreçleri ve gerekli belgeleri de toplayacaktır.
SINIR DIŞI (DESPORT- Deport) KARARI ALINMAYACAK YABANCILAR
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54’üncü madde kapsamında olsalar dahi,
aşağıdaki yabancılar hakkında sınır dışı (deport) kararı alınmaz:
Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar
Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli görülenler
Hayati tehlike arz eden hastalıkları için tedavisi devam etmekte iken sınır dışı edileceği ülkede tedavi imkânı bulunmayanlar
Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti mağdurları
Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları
55’inci madde kapsamında olup olmadıklarına ilişkin değerlendirme her yabancı için ayrı ayrı yapılır. Bu yabancıların ülkede kalabilmesi için Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 46’ncı maddesi gereği kendilerine insani ikamet izni verilebilecek olup, bu kimselerden belli bir adreste ikamet etmeleri, istenilen şekil ve sürelerde bildirimde bulunmaları da istenebilecektir. Söz konusu durumların sona ermesi hâlinde bu yabancılar hakkında sınır dışı kararı alınacaktır.
Sınır dışı Kararına İtiraz Davası
Mevzuatımızda sınır dışı kararlarına itiraz davası açmak, dışarı çıkış yasağına veya ülkeye giriş yasağına maruz kalan kimseler için öngörülmüştür. Buna göre, sınır dışı kararına itiraz eden kimseler, açacakları davayla, bu kararın, kendileri hakkında uygulanan diğer hükümlerin usul ve yasalara aykırı olduğunu ispat etmeyi amaçlamaktadır.
Itiraz davasının açılması için, öncelikle sınır dışı kararının verecek olan kurumun işlemlerinin yasalara uygunluğunun kontrol edilmesi gerekmektedir. Böylece, kimsenin haklarının ihlal edilmemesi sağlanmış olacaktır.
Sonrasında, karara itiraz eden kişi, sınır dışı kararının kendisine uygulanan diğer hükümlerin usul ve yasalara aykırı olduğunu ispat etmek için, gerekli belgeleri sunmaya ve davanın gerekçelendirmek için gerekli delilleri sağlamaya çalışacaktır.
6458 Sayılı Kanunda belirlenen sınır dışı kararına itiraz süresi dolmadan yabancı uyruklu kişi Türkiye’den sınır dışı edilemez. Sınırdışı kararının iptali için idare mahkemesinde dava açılmasıyla birlikte deport kararının yürütülmesi durdurulmuş olur ve yabancı uyruklu kişi kendisi talep etmedikçe Türkiye’den gönderilemez.
Bu süreçte idare mahkemesinde açılan dava dosyasında derkenar talep edilmeli, mahkemeden alınan derkenar deport kararını tesis eden il göç idaresine teslim edilerek kararın yürürlüğü durdurulmalıdır. Böylece yabancı uyruklu kişinin açtığı iptal davası sonuçlanıncaya kadar kişi Türkiye’den sınır dışı edilemeyecektir.
Konusunda tecrübeli yabancılar hukuku avukatlarımız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.